Köpeğinizin anlamlı gözleri sevgi, heyecan, üzüntü, endişe ve daha pek çok duyguyu gösterir. Ancak patili arkadaşınız göz problemleri yaşarsa, o da iletişim kuramayabilir ve hatta görme kaybı yaşayabilir. Çoğu durumda hızlı müdahale daha iyi bir sonucun anahtarı olabileceğinden, köpeklerde göz sorunlarını erken evrelerinde tanıyabilmek önemlidir.
KÖPEKLERDE GÖZ YAPISI
Köpeklerde rastlanan bir göz problemini belirlemeyi öğrenirken, köpeğinizin gözlerinin benzersiz yapısını anlamanız da faydalı olacaktır.
Çoğu memeli gibi, köpeğinizin gözleri, ön ve arka olmak üzere iki sıvı dolu odadan oluşan küre şeklindedir. Odacıklar, ışık huzmelerini gözün arka kısmı olan retinaya odaklamaya yardımcı bir yapı olan mercek tarafından ayrılır. Köpeğinizin gözünün dış bölümünde, iç göze koruma sağlayan, şeffaf yüzeyden oluşan kornea vardır.
Köpeğinizin gözlerinde ayrıca tıpkı sizin gözlerinizde de olduğu gibi iris ve hareket ettirerek, uygun miktarda ışığın girmesine izin vererek merceği açıp kapatan kaslar vardır.
Köpeğinizin de sizin gibi üst ve alt göz kapağı vardır, ancak köpeğinize özgü özelliklerden biri, çentikli zar adı verilen belirgin bir üçüncü göz kapağının varlığıdır. Üçüncü göz kapağı, gözün alt iç köşesinde, alt göz kapağı ile göz arasında bulunur.
Üçüncü göz kapağının göz küresi için koruma sağladığı ve gözden yabancı cisimlerin çıkarılmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca üçüncü göz kapağında, köpeğinizin gözyaşı filminin yüzde 30’unu ürettiğine inanılan bir bez vardır. Normalde, üçüncü göz kapağı alt göz kapaklarının altında gizlidir, ancak bir sorun varsa köpeğinizin gözlerinden birinde veya her ikisinde de belirgin hale gelebilir.
1.KİRAZ GÖZ NEDİR?
Özellikle üçüncü göz kapağını etkileyen bir durum olan “kiraz göz”, adını bir köpek bu duruma yakalandığında gözde görülen kırmızı şişmiş kitleden alır. Köpeklerde kiraz gözü, üçüncü göz kapağındaki bez kalınlaştığında ve uygun yerinden kaydığında oluşur.
Köpeğiniz uyurken veya evcil hayvanınız ameliyat olduysa ve anesteziden çıkıyorsa, köpeğinizin üçüncü göz kapağını görebilirsiniz. Ancak köpeğinizin kiraz gözü varsa, genellikle bu göz hastalığının ilk belirtisi olarak üçüncü göz kapağının kenarından çıkıntı yapan kırmızı bir şişlik fark edebilirsiniz. Şişlik bir veya iki gözde de oluşabilir. Bazı köpeklerde başka belirtiler olmayabilirken bazılarında konjonktivit benzeri belirtiler olabilir.
KİRAZ GÖZÜ EN ÇOK ALTI AY İLE İKİ YAŞ YAŞINDAKİ KÖPEKLERDE GÖRÜLMEKTEDİR.
Nedeni bilinmediği için önlenemez ancak genetik bir yatkınlık olabilir. Bununla birlikte, hangi işaretleri arayacağınızı bildiğinizde, hızlı hareket edebilir ve köpeğiniz için veteriner hekiminizin dikkatini çekebilirsiniz.
Veteriner hekiminiz, evcil hayvanınızın sağlığında büyük rol oynar. Konum bilgilerinizi girin ve yakınınızdaki veteriner kliniklerinin bir listesini alın.
Bir veteriner kliniği bulunKÖPEKLERDE KİRAZ GÖZÜ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Veteriner hekiminiz, kiraz göz tedavisinde ilk adım olarak bir dizi göz damlası önerebilir. Kiraz göz devam ederse, şişlik azalmazsa ve köpeğiniz rahatsızsa ameliyat önerilebilir.
2. KONJONKTİVİT
Konjonktivit veya diğer adı ile “pembe göz”, konjonktiva iltihabıdır ve köpeklerde oldukça yaygındır. Belirtiler arasında gözün kızarması, kornea çevresindeki dokunun şişmesi, gözden akıntı ve gözleri açmakta zorlanma veya ovma isteği gibi belirtilerle birlikte seyreden hafif göz rahatsızlığıdır.
KÖPEKLERDE ALERJİ, YARALANMA, DOĞUM KUSURLARI VE GÖZYAŞI KANALI SORUNLARI, YABANCI MADDE, KURU GÖZ, DİSTEMPER VE HATTA TÜMÖR GİBİ ÇOK ÇEŞİTLİ KONJONKTİVİT NEDENLERİ VARDIR.
Konjonktivit tedavisi için veteriner hekiminiz öncelikle buna neyin sebep olduğunu öğrenmek isteyecektir. Enflamasyonun kaynağına bağlı olarak, tedavi aşağıdaki prosedürleri içerebilir:
- Tahriş edici maddenin çıkarılması ve ağrı kesici ilaçlarla bölgenin yatıştırılması
- Enfeksiyonu yönetmek için antibiyotik ve tuzlu su ile yıkama
- Alerjiler için ilaç
3. EPİFORA
Aşırı yırtılma durumu “epifora” olarak bilinir. Bu göz sorununun belirtileri, gözlerin altında lekeli veya kokan tüylere neden olabilen sulu, yaşlanmış gözlerdir.
Küçük köpek ırkları epiforaya daha yatkın görünüyor. Bunun en yaygın nedeni gözyaşının yetersiz drenajıdır. Bazen bir köpeğin göz kapakları içe döner ve bu da gözü tahriş ederek, gözyaşı drenaj sistemini engeller. Gözyaşlarının drenajını iyileştirmek veya göz kapağı pozisyonunu düzeltmek için bazı durumlarda cerrahi bir seçenek uygun olabilir.
Çoğunlukla, veteriner hekiminiz epiforaya neyin neden olduğunu bulmak ve sorunu uygun şekilde tedavi etmek isteyecektir.
4. KURU GÖZ
Göz kuruluğu veya kerato-konjonktivit sicca’sı olan bir köpek, tedavi edilmediği takdirde körlüğe yol açabilecek bir sorun olan, gözyaşlarının kayganlaştırıcı etkisinden yoksundur.
Kuru göz, genellikle tekrarlayan konjonktivit veya kalıcı enfeksiyon gibi görünür ve gözlerde yapışkanlık, mukus akıntısı, kuru bir burun ve ülserli veya ülsersiz kornea bulanıklığını içerebilir.
KURU GÖZÜN EN YAYGIN NEDENİ, KÖPEĞİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÖZYAŞI BEZLERİNE SALDIRMASIDIR.
Köpeklerde kuru göz, ağrısız ve yapması kolay gözyaşı üretimini ölçmek için basit bir gözyaşı ölçüm şeridi testi kullanılarak teşhis edilir. Kuru göz tedavisi, göze günde iki kez uygulanan ilaçlarla gözyaşı üretimini düzeltmeyi amaçlar. Bazı köpekler antibiyotik damla veya merhem ve suni gözyaşı ile destekleyici tedavi gerektirebilir.
5. GLOKOM
Glokom, gözdeki sıvının üretimi ve drenajındaki bir dengesizlik, göz basıncını sağlıksız seviyelere çıkaran bir sıvı birikmesine neden olduğunda ortaya çıkar. Bu sadece oldukça acı verici olmakla kalmaz, aynı zamanda gözlerde kızarıklık ve görme kaybı da eşlik edebilir.
KÖPEKLERDE GLOKOM BELİRTİLERİ GÖZ BEBEĞİNİN GENİŞLETİLMESİ (BİR GÖZDEKİ GÖZ BEBEĞİ DİĞER GÖZDEN FARKLI BOYUTTA OLABİLİR), GÖZLERDE KIZARIKLIK VEYA GÖZÜN BEYAZ KISMINDAKİ KAN DAMARLARININ GENİŞLEMESİNİ (SKLERA) DE İÇERMEKTEDİR.
Bir veya iki gözde de belirgin bir şişkinlik olabilir. Köpeğiniz gözlerini kısmen kapatabilir veya gözlerini ovabilir. Evcil hayvanınızda uyuşukluk, iştahsızlık ve hatta tepkisizlik fark edebilirsiniz.
Bu belirtiler glokomun neden olabileceği ağrıya bağlı olabilir. Köpeğiniz herhangi bir glokom belirtisi gösteriyorsa, görme kaybını önlemek için derhal bir veteriner hekim tarafından görülmelidir.
Köpeklerde glokom, gözdeki basıncı ölçmek için özel bir cihaz olan bir tonometre kullanılarak teşhis edilir. Veteriner hekiminiz köpeğiniz için uygun tıbbi ve/veya cerrahi tedaviyi önerecektir.
6. KATARAKTLAR
Gözde bulunan lens bulanık veya opak hale geldiğinde ve ışığın retinaya ulaşmasını etkili bir şekilde engellediğinde bir katarakt meydana gelir. Bu, hafif görme problemlerinden körlüğe kadar değişen görme kaybına neden olur. Katarakt, genç köpeklerdeki minör lens kusurları veya yaşlı hayvanlarda meydana gelen merkezi lens dokusunun kalınlaşması ve sertleşmesinin (skleroz) normal artışı ile karıştırılmamalıdır.
KÖPEKLERDE KATARAKTIN EN YAYGIN NEDENİ GENETİKTİR (KALITSAL).
Kalıtsal katarakt birçok köpek türünü etkileyebilir, ancak bazı türler diğerlerinden daha yatkın görünmektedir. Diğer nedenler arasında diyabet, yetersiz beslenme, radyasyon, iltihaplanma ve travma yer alır. Diyabette katarakt, lens proteinlerine bağlanan glikoz bozunma ürünlerinden kaynaklanır. Çoğu diyabetik köpek, katarakt geliştirir.
KÖPEĞİM KÖR OLUR MU?
Katarakt, kesin körlük anlamına gelmez. Aslında köpeklerin işitme ve koku alma duyuları o kadar keskindir ki görme kaybı fark edilmeyebilir. Katarakt da görüşü tamamen engellemeyebilir. Kataraktın sabit kalması veya ilerlemesi, kataraktın tipine, köpeğinizin cinsine ve diğer çeşitli risk faktörlerine bağlıdır.
Birçok köpek, kataraktları için özel bir terapi olmadan çok iyi idare eder. Katarakt, uzman veteriner göz doktorları tarafından cerrahi olarak çıkarılabilir. Köpeğinizin durumunu ve uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek için veteriner hekiminizle konuşmalısınız.
Hiç kimse çok sevdiği evcil hayvanının acı çekmesini istemez, bu nedenle köpeğinizin gözlerini patilediğini, yüzünü yere ya da halıya sürttüğünü fark ederseniz, bunun gözlerinde bir sorun olduğuna dair bir işaret olduğunu bilmelisiniz. Bir göz probleminin ilk belirtisinde veteriner hekiminize danışmak en iyi fikirdir. Glokom gibi bazı durumlarda bu, köpeğinizin görüşünü kurtarabilir.